14 Aralık 2014 Pazar




Kaos… Çocuk oyuncağı değildir!

9o’lı yıllarda duyduk ilk defa bu sloganı. Tv ekranlarından polise karşı söylendi kızıl maskeli abilerimiz tarafından, halka karşı suç işlemekten vazgeçin diye. Polis simit sat onurunla yaşa… Kimsenin onurunu sorgulamak bizim işimiz olmasa da, polisin güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğu halka karşı uyguladığı baskı ve şiddet bu sloganın doğmasına neden olmuş ve zaman bu sloganın doğruluğunu ve haklılığını halen bize göstermekte….

İskender ne tanrı ne de peygamberdir… Eleştirilemez, söz söylenemez tabularla kıyaslanamaz bile. Fakat şairin onursuzlukla suçlanacak sermayeden yana bir tavrını, söylemini, eylemini, yazısını, üslubunu ve herhangi bir üretimini, bir kafasını görmedik. Hatasıyla sevabıyla İskender’in tavrı her daim bellidir. İşte o bu yüzden Küçük İskender’dir.

Amacımız kimseyi yermek, germek, taraf olmak değil. Süper kahraman hiç değiliz, haksızlıkla savaşan. Lakin sussak gönül razı gelmez… Zira at izini it izine karıştıran bir üslup kullanmanın ne eleştiriye ne de gösterdiğimiz tepkiye bir katkı sağlamadığı ortada. Söz söylemek susmaktan iyidir elbette, lakin ne dediğimizi bir düşünmeli önce.

Son olarak herkesin tekrar bir düşünmesi için, ‘Simit sat onurunla yaşa!’. Yerinde, zamanında, doğru kişilere kullanılması dileğiyle……
                                                                                    HAYALBAZ EKİP

22 Temmuz 2014 Salı

Bir Hakaret Olarak İnsanlık





Bombalar yağıyor. Yine bombalar... Kafamı kabuğumdan çıkartmaya korkar oldum. Doğu, batı, kuzey, güney... Ateş yağıyor gene fütursuz namlulardan; çocukların, kadınların, erkeklerin, insanlığın üstüne. İnsanlık... Ne demek insanlık? İnsan olmak ne demek?
Sahip oldukları zihinden  kat be kat büyük egolarla her şeye sahip olma durumu mu insanlık?
Toprak kazanmak için insan öldürmek mi insanlık?
Para için, güç için, enerji kaynakları için cana kıymak mı insanlık?
Kendi sikindirik ırk algın dışındakilere yaşam hakkı tanımamak mı insanlık?
Secde edip, istavroz çıkaranı kesmek mi insanlık?
Sağ elle istavroz çıkarırken, sol elle katliam mı insanlık?
Allah için cihad, İsa Mesih için haçlı orduları kurmak mı insanlık?
Yoksa bütün bunların yaşandığı dünyada sadece kafanı öbür tarafa çevirmek mi insanlık?

İnsanlığınız batsın
Dininiz, diliniz, ırkınız, milliyetiniz, ülkeniz, kimliğiniz, siyasetiniz, yaşadığınız hayat batsın...

Çocuklar ölüyor....
Kadınlar ölüyor...
Erkekler ölüyor...

Onlar ölürken Allahınız, İsanız, Yehovanız, Budanız yaşasa kaç yazar?

Ne demek insanlık?

Bu muazzam evrene, ahengiyle coşturan doğaya edilen en büyük hakaret insanlık.............

21 Mart 2014 Cuma

Baharı Yasaklayamazsın


İçimizde çiçekler, böcekler uçuşmaya başlamıştı. Kuşlar cıvıldıyordu. Bahar gelmişti çünkü. Geçtiğimiz haziran ayından beri süregelen gerginliğe, kirli siyasetten ve yozlaşmış politikacılardan kaynaklanan bunalıma ilaç gibi gelecekti bahar. Bütün ülke nevruzu karşılamaya hazırlanıyordu umutla. Zira baharın dini, dili, mezhebi, ırkı yoktur. Bütün insanlık için çıkar Persephone Hades'in derinliklerinden. Lakin Hades'in bile başaramadığını yapmaya çalıştılar baharın ilk saatlerinde. Kuşları susturmaktı amaçları. Özellikle küçük bir mavi kuş, bahar gökleri renginde. Ki onlar zaten baharın en kadim muştucuları olan, sadece kuşların değil bütün canlıların yaşam kaynağı güzelim ağaçları kökünden sökmekte de bir beis görmemişlerdi. 

Böyledir iktidarın sarhoşluğu. Bir süre sonra herşeye kadir olduğuna inanıverir bu sarhoşluktan payını alan. Başka sarhoşluklara benzemez. Bilumum zevk verici madde kullanan insan şaşkınlıkla seyreyler, nasıl bir kafadır hiç düşmez diye. Civarını, çevresini de zehirler bu kafa. Etrafında ne hikmetse iktidarı boşver, en temel haklarından bile mahrum bırakılmış bir zümre sürekli kafasını yükseltmek için uğraşır bu muktedirin. Bilmezler ki bu hırs, bu gözü dönmüşlük çok sonra da olsa fakat kesinlikle onları da yakıp kül edecek. En yakınını öldürüp, köpeklere yediren diğer muktedirlerden de mi ders almazlar acep?

İşte tam bu noktada doğada bir şeyler uyanır. Bir tomurcuk patlar rengarenk. Bir kuş cıvıltısı yankılanır kulaklarda. Gaea haykırır fütursuzca. "Senin iktidarının, benim bir patlayan tomurcuğumun, uykusundan uyanan bir boz ayımın, suları baharı selamlayarak akan derelerimin ve bütün arzda cıvıldaşan kuşlarımın karşısında esamesi okunmaz" diyerek. Her zamanki gibi doğa dersini verir kendini dev aynasında görenlere.

Zira baharı yasaklayamazsınız haşmetmeap !!!!!