10 Temmuz 2013 Çarşamba

Kolay Değil Genç Ölmek


Mehmet Avyalıtaş: 20 yaşındaydı daha. Babası rahatsızlandıktan sonra ailenin geçim yükünü kaldırabilmek için liseyi bırakıp, pazar tezgahında iş hayatına atılmıştı. Son 4 ayını bir lokantada garsonluk yaparak geçirdi. 1996 yılında dayısının Iğdır'da askerlik yaparken intihar ettiği iddia edildi. Fakat sonra asker arkadaşları, Alevi olduğu için komutanı tarafından öldürüldüğünü söyledi. Babasının gururla söylediği gibi Şah İbrahim'in soyundan geliyorlardı. Bu gurura rağmen üstüne basa basa belirtiyordu, "Biz insan ayırmayız". Dayısının acısını daha büyük bir acıyla unutturduğunu söyleyen annesi nereden bilebilirdi ki, yürüyüşe katılacağını söyleyince aç aç gitmesin diye bir yumurta kırdığı oğlunun çıkarken yanağına kondurduğu öpücüğün son öpücük olduğunu.



Abdullah Cömert: 22 yaşındaydı. Aramızdan ayrılana kadar, Hatay'da sürekli direnişin içinde yer aldı. Çoğumuz kadar apolitik değildi. CHP gençlik kollarına üyeydi. Belki de bizden daha erken fark etmişti bir şeyleri. Bizler gibi politize olmak için bıçağın kemiğe dayanmasını beklememişti. Yazdığı son mesajında başına gelebilecek olanları sanki önceden görmüştü, " 3 günde sadece 5 saat uyudum. Sayısız biber gazı yedim, 3 defa ölüm tehlikesi atlattım. Ve insanlar ne diyor biliyor musunuz? 'Boşver ülkeyi sen mi kurtaracaksın?'. Evet kurtaramasak da bu yolda öleceğiz"

  
Medeni Yıldırım: Henüz 18 yaşındaydı. 1994 yılında faili meçhul bir şekilde infaz edilen Kürt iş adamı Adnan Yıldırım'ın yeğeniydi. Bölgede korkunun, faili meçhullerin, kayıpların, işkencenin sembolü olmuş karakollara Lice'de bir yenisinin daha eklenmesini protesto ederken askerin açtığı ateşle öldü. Belki de ölümüyle ülkenin batısının ilk defa bölge gerçeklerinin farkına varmasını sağladı.


Ethem Sarısülük: 26 yaşındaydı. Yıllardır hayata tutunabilmek için bir çok yerde vasıfsız işçi olarak çalışmış gerçek bir emekçiydi. Son olarak OSTİM'de kaynakçılık yapıyordu. Toplumun, siyasetin, ideolojilerin, kentlerin yalan ve yavanlığından bıkıp 23 yıldır köyünde, bütün toplum normlarının dışında münzevi hayatı yaşayan eski edebiyat öğretmeni Muzaffer Sarısülük'ün oğluydu. Ankara'nın göbeğinde görüntülerle kaydedilmiş şekilde bir polis tarafından vurularak öldürüldü. Ethem bizi bıraktı, katili koruma altına alındı.


Ali İsmail Korkmaz: 19 yaşındaydı daha. Hatay'dan İngilizce Öğretmeni olmak için okumaya gelmişti Eskişehir'e. Polis şiddetinden kaçarken daha büyüğüyle karşılaşacağını nereden bilebilirdi? Bir ara sokakta karşısına çıkan güruhtan ölümüne dayak yedi. Gene polis korkusundan hastaneye gitmek istemedi. Gittiğindeyse zaten kimse gereken müdahaleyi yapmadı. Beyin kanaması geçirdiği anlaşıldığında artık çok geç olmuştu. Günlerce direndi ölüme ne de olsa direnişçiydi. Ama maalesef bu direnişin sonunda kazanamadı. Sadece onu dövenler değil, polis, doktorlar, devlet hepsi elbirliğiyle öldürdü Ali İsmail'i, vebalini herkese bırakarak. 

Bu ölümlerin hiçbirinin sorumlularını bulmasalar da, bu sorumluları cezalandırmasalar da sadece şunu asla unutmasınlar.
  • Mehmet Ayvalıtaş ölümsüzdür.
  • Abdullah Cömert ölümsüzdür.
  • Medeni Yıldırım ölümsüzdür.
  • Ethem Sarısülük ölümsüzdür.
  • Ali İsmail Korkmaz ölümsüzdür.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder