1 Temmuz 2013 Pazartesi

Unutmayalım ! Unutturmayalım !

Yıllar önce, tam olarak 20 yıl önce 2 Temmuz günü o günkü çocuk aklımla pek de anlam veremediğim, ülkenin tarihinde yaşanan vahim katliamlardan biri daha yaşandı Sivas'ta. Etrafta konuşulanlara bir türlü anlam veremiyordum. Sivas'ta Alevilere saldırdılar diyorlardı. Çocuk aklımla o güne kadar Alevi olduklarını duyduğum etrafımızdaki insanları düşünüyordum. Neden, kim saldırsın ki onlara diyordum kendime. Bizden hiç farkları yoktu, hepsi iyi insanlardı. Sonra saldırının hedefinde Aziz Nesin'in olduğunu söylüyorlardı. O zamanlar komik hikayeler yazan, tonton bir adam olarak algıladığım Aziz Nesin. İşte bunu hiç anlamıyordum. Bu kadar komik ve eğlenceli bir adama kim, niye zarar vermek isteyebilirdi.

Yıllar içinde büyüdüm. Büyüdükçe okudum, okudukça anladım. Zamanında niye saldırıldığını anlayamadığım Alevi toplumunun yaşadığı ilk saldırı olmadığını öğrendim Sivas Katliamının. Tarihleri boyunca nasıl dışlandıklarını, ötekileştirildiklerini, ezildiklerini öğrendim. Bazen şuursuz güruhlarca bazen de devletin sistematik politikalarıyla, nasıl yok edilmek ya da en azından asimile edilmek istendiklerini gördüm. Gördükçe utandım. İnsanlık adına utandım, devlet adına utandım. 

O zamanlar sadece komik hikayeler yazarı olarak düşündüğüm Aziz Nesin'i okudum yıllar geçtikçe. Sadece mizah yapmadığını, mizah yaptığı noktalarda da nasıl toplumsal eleştiriler yaptığını gördüm. Bu ülkenin ve bu ülkenin insanlarının gelişimi için ne kadar önemli bir aydın olduğunu anladım. Okudukça anladım, anladıkça utandım. Aydınlarını yok etmeye bu kadar hevesli bir toplum olduğumuz için utandım.


Ve tabi olayın gerçekleştiği dönemde adlarını dahi bilmediğim, orada can veren, canını kurtarmayı başarsa bile bu travmayı yaşayan aydınlarımızı ve insanlarımızı öğrendim büyüdükçe. İnsanlarına, aydınlarına bir otelin dar merdivenlerinde, alevlerin kendilerini yutması ya da dışarıdaki güruh tarafından linç edilmeyi beklemenin endişesini yaşattığı için ülkem adına utandım.

Günümüzde meydanlarda "Öl de ölelim, vur de vuralım" ya da "Yol ver gidelim, Taksim'i ezelim" sloganlarını duydukça tüylerimin diken diken olması bundandır işte. Sivas Katliamı ve benzerlerini unutmayalım, unutturmayalım. Böylece bugün çocuk olanlara, ileride anlayış düzeyleri geliştiğinde utanacakları bir insanlık, devlet ve ülke mirası bırakmayalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder