13 Mayıs 2013 Pazartesi

Beni Tahtımla Gömün





Antik dönemlere baktığımızda tarihte öldüğünde tahtı ile beraber gömülen birçok hükümdara rastlarız. Özellikle Antik Mısır döneminde ve Antik Yunan'da bunun uygulandığına dair kanıtlar mevcuttur. O dönemdeki hükümdar kavramına baktığımız zaman bu çok da yadırganmaması gereken bir durum. Çünkü dönemin hükümdarlarına bu yetkinin tanrı tarafından bahşedilmiş olduğuna hatta bizzat kendilerinin tanrı olduğuna dair geniş bir inanış hakimdi. Ve bu hükümdarlık sıfatının hayatları boyunca ve hatta ölümden sonra bile geçerliliği olduğuna inanılıyordu. Şu an yadırgayarak baktığımız çok da anlamlandıramadığımız bu gelenek  her ne kadar binlerce yıl öncesinde kalmış gibi görünse de günümüzdeki devlet adamlarında da böyle bir heves varmış gibi görünmüyor mu? Devlet kademelerinin en düşüğünden en yükseğine kadar oturdukları koltuklarına yapışmış kişilerle karşı karşıya değil miyiz? Utanmasalar onlar da beni koltuğumla gömün diyecek kadar ileri gidecekler. Normal şartlar altında trafik kazalarında bu kadar ölümün yaşandığı bir ülkede karayolları genel müdürünün, hastahanelerdeki rezaletler karşısında sağlık bakanının, bu kadar polis şiddeti yaşanırken emniyet genel müdürünün, bütün komşu ilişkileri berbat duruma gelmiş artı savaşa girmemize bir adım kalmışken dışişleri bakanının, yolsuzluk iddiaları bu kadar ayyuka çıkmışken sayısız bakanın,milletvekilinin,belediye başkanının, topraklarımızda bombalar patlarken zaten istihbaratını almıştık diyen bakanların, bu istihbarata rağmen olayın önüne geçilmemesinde sorumlu olan herkesin istifa etmesi en azından saygınlıklarını korumak açısından elzem bir durum değil midir? Ama biz hala bahaneler bulmakta, suçlular aramakta ve oturduğumuz koltuklardan asla ve asla vazgeçmemekteyiz. Bu durumda devreye girmesi beklenen şey halkın elinde olan güçle bu kişilerin işgal ettiği yerlerden indirilmesidir. Fakat genel duruma baktığımızda halkımız sağ olsun, bu insanlar gene seçilecek, gene baş tacı edilecek gibi görünmekte. Dünyadaki örneklere baktığımda insanların ülkede gerçekleşen olumsuzlukların faturasını yöneticilere nasıl kestiğine dair sayısız örnek var. Bu konuda en çarpıcı örneklerden biri 1916 yılında Amerika'da yapılan seçimlerde Başkan Woodrow Wilson'ın artan köpek balığı saldırıları sonucu New Jersey'de aldığı oyun dramatik düşüşü. Millet bundan yüz yıl önce ülkelerinde yaşanan bir sıkıntının ,ki bu sıkıntının başkanla doğrudan bir ilişkisi yoktur, faturasını ülkeyi yönetenlere keserken biz hala günümüzde yarattıkları ve yaşattıkları onlarca sıkıntının hesabını hiçbirinden sormuyoruz. Sonra da adamlar padişah gibi takılınca da celalleniyoruz. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezler mi adama.       

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder