19 Mayıs 2013 Pazar

Biri Bize Çüş Desin



Millet olarak pek bir histerik davranır olduk sanki. Herşeyin bokunu çıkartmakta üstümüze yok maşallah. Sevincimiz, üzüntümüz, kızgınlığımız, övmemiz,yermemiz. Hepsinde ipin ucunu kaçırmakta çok yetenekliyiz. Her seferinde artık bu son, daha fazlası olamaz dedikçe; pat biri çıkıp çıtayı yükseltiyor.

Geçenlerde yaşanan bir olay farklı bir kulvarda da yeni bir eşik yarattı. Bakan Recep Akdağ'ın ayakkabısının tozunu almaya kalkan valimiz bu yıl Dalkavukluk Nobel'ine aday gösterilir bence. Hayır hadi bu valimiz şuursuzca böyle bir girişimde bulundu, kimse de kalkıp refleks olarak 'Napıyon a... k...?' demedi mi bu adama orada? Ne bileyim şahsen ben olsam tutamazdım herhalde kendimi öyle bir görüntünün karşısında. Sonra tabi hemen özür dilerdim. Karşındaki adam koskoca vali ne de olsa, öyle 2 bira alıp içtiğin arkadaşın değil. 

Sonra bir de milletvekillerimize kızıyoruz meclisten kendileri için çıkarttıkları yasalar yüzünden. Adamların hiçbir suçu yok valla. Bu sadece o valimizle alakalı bir durum da değil. Bürokrasinin her kademesinden üst düzey insanların çoğunun davranış biçimi bu. Ne yalan söyleyeyim koskoca kerli ferli vali bana da böyle davransa bende kendimi padişah zannederim. Vekillerimize bir tavsiye; meclisteki bütün çalışmalarını bir kenara koysunlar, yalakalığın üst sınırını belirleyecek bir yasa çıkarsınlar. Bu üst sınır çizilirse en azından kendileri de suni yanılsamaların pençesine düşmeden yerlerini bilirler.      

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder