8 Mayıs 2013 Çarşamba

Sazlar ve Çamur



Vicente Blasco Ibanez ya da genellikle bilindiği gibi sadece Ibanez. Bu İspanyol yazarla daha yeni tanışma şerefine nail olabildim ki bugüne kadar hiçbir kitabını okumadığım için de biraz üzülmedim desem yalan olur. Aslında İspanya'nın Cervantes'ten sonra en çok tanınan romancısıymış fakat bugüne kadar bir şekilde karşılaşmamışım. Olsun geç olsa da gerçekten uzun zamandır en çok keyif alarak okuduğum kitaplardan biri olduğunu söyleyebilirim Sazlar ve Çamur'un.
Romanın asıl temasına bakınca fazlasıyla klasik hatta belki bazılarınıza göre sıradan ve sıkıcı gelebilir. İnsanın maddi kazançlar elde etmek için vazgeçtiği manevi tatminler üzerinden ilerliyor. Hırsın ve açgözlülüğün sonunda yarattığı felaketlere odaklanıyor. Evet baktığınız zaman çok sıradan, yazılmış binlerce benzerinden biri gibi gözükse de fark yarattığı çok fazla nokta var. Bu klişe temayı anlatırken iki noktada kendine gerçekten hayran bırakıyor. İlk olarak romanın karakterleri. Ana karakterlere baktığınızda çok derin tanımlamalar ya da tasvirler yapmasa da güçlü ve belirgin karakterler olarak ortaya çıkıyorlar. 3 kuşağın bir arada yaşadığı balıkçı ailesi topluluğun genelini anlamada çok işe yarıyor. Karakterlerde eksik gibi görünen ayrıntılı anlatım durumunu ise doğa betimlemeleriyle muazzam bir biçimde kapatıyor ki bence asıl fark yarattığı nokta da bu. Adayı, gölü,ağaçları o kadar net anlatıyor ki okurken gerçekten olayın geçtiği yerleri gözünüzün önünde resmediyor. Bu da kitabı okurken gerçekten onunla iç içe geçmenize, bütünleşmenize çok yardımcı oluyor.
Kısacası geç de olsa Ibanez'i keşfettiğime çok mutlu oldum. Eğer sizde güzel ve başarılı bir roman nasıl olur görmek isterseniz okuyun derim. Sırada Sazlar ve Çamur'u okuduktan sonra iyice merak etmeye başladığım Mahşerin Dört Atlısı var. En kısa zamanda onu da okumayı planlıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder