20 Mayıs 2013 Pazartesi

Sahtecilikte Uzay Türkler


Sahtekarlık allah vergisi bir yetenek mi yoksa sonradan havasından suyundan mı kapıyoruz bilmiyorum ama bu memlekette en gözde iş kollarından biri. Millet olarak pek bir hevesliyizdir sahte belge düzenlemeye falan. Baya da gelişmiş durumdayız bu işte. Haberlerde ne kadar çok rastlamıyor muyuz sahte diplomayla doktor, öğretmen, müdür falan olanlara. Bizde en son patlayan ve en çok ilgimizi çeken olay herhalde bu senenin başlarında ortaya çıkan Cuma Aydın olayıdır. Hatırlarsanız abimiz açıköğretimi yarıda bırakmasına rağmen kendine güzel bir diploma hazırlayıp Kastamonu Üniversitesi'nde hoca olmuş ve sonrasında bölüm başkanlığına kadar da yükselmişti. Hırsının kurbanı olup daha sonra başka bir üniversiteye daha başvuru yapmasaydı belki de hiçbir zaman bu olay ortaya çıkmayacak Cuma beyde emekliliğe kadar üniversite hocalığının ekmeğini yiyecekti.
Bu konudaki son üstadımız ise gerçekten sınırları zorlamış. Serkan Anılır isimli bu arkadaş 2003 yılında dünyanın en iyi üniversitelerinden olan Tokyo Üniversitesi'nde doktora tezini veriyor. Üniversitede yardımcı doçentliğe kadar yükseliyor. Güzel, gururlanılası bir başarı hikayesi gibi duruyor dimi. Ama tabi bir yerden sonra bu başarılı arkadaşımızın da balkabağına dönüşmesi gecikmiyor. Yazdığı doktora tezini ordan burdan arakladığı ortaya çıkıyor. Buraya kadar gene sıradan bir intihal olayı gibi görünse de devamı insana pes dedirtiyor. Serkan bey photoshopla yukarda gördüğünüz resmi yapıyor ve Nasa'da 2 yıl astronotluk eğitimi aldığını iddia ediyor. Kendini Nasa'ya tavsiye eden de Türk Hava Kuvvetleri komutanıymış. Mezun olduğunu iddia ettiği İTÜ ve Illinois Üniversitesiyle hiçbir bağı olmadığı ortaya çıkıyor. Japon Uzay Fiziği Departmanı başkanı olduğunu söylüyor fakat öyle bir departman bile yok :) Üstüne üstlük muazzam bir de sporcu kendisi. Türk milli kayak takımıyla olimpiyat şampiyonu da olmasın mı arkadaş. Olsun tabi ondan da eksik kalmasın. Bu hikaye böyle daha bir sürü örnekle uzayıp gidiyor. Hayal gücünün sınırı yok tabi attıkça atıyor.  Bugüne kadar hiç mi kimse sana çıkıp 'Atma Serkan din kardeşiyiz' demi demedi be birader. Bütün bu olayların üstüne çıkıp bir de pişkin pişkin zaten Tokyo Üniversitesinden ayrılmaya daha öncesinden karar verdiğini söylüyor. Bir nevi sen beni kovamazsın ben istifa ediyorum sendromu. Sen beni güldürdün allah da seni güldürsün Serkan ne diyim. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder