20 Mayıs 2013 Pazartesi

Sadece TOKİ'ye Mimar Yetiştirelim


Ülkede herşey zıvanadan çıkmış gibi görünse de insan üniversitelere yani bilimin egemen olması gereken, hoşgörünün en üst düzeyde yaşandığı ve korunduğu kurumlara güvenini kaybetmek istemiyor. Ne de olsa bilim adamları tarafından yönetilen, araştırma ve gelişim amaçlı bu kurumların toplumda oluşan önyargıların üstünde bir duruş sergilemesini bekliyoruz. Ama maalesef bu kurumlarımız da beklentilerimize cevap vermekten bir hayli uzak kalıyor. Gün geçmiyor ki bir üniversitemizden gelen yeni bir skandal haberi olmasın.

Bu konuda son olarak gündemi eline geçiren kurumumuz Gazi Üniversitesi. 4-5 gün önce bu okulumuzun Mimarlık Fakültesi'nde gerçekleşen olayları gazetelerde okuduk. Mimarlık 1. sınıf öğrencileri gerçeğine uygun bir kilise maketi hazırlıyor. Tabi hemen ertesinde bilimin ve düşüncenin savunucusu olması gereken akademisyenlerden 'Neden cami maketi değil de kilise maketi hazırlıyorsunuz?' şeklinde tepkiler yağmaya başlıyor. Bunun sonucunda oluşan baskıya dayanamayıp sonuçta o maket parçalanıyor. Bunun devamında ne toplumda ne de herhangi bir kurumda bu durumu kınayıcı bir tavır oluşmayınca bu saygın fakültemiz hızını alamayıp bu sefer de fakülte binasının dış cephesindeki süslemelerde gizlenmiş Davut yıldızları görüp bunları alçıyla kapatıyor. Sürekli topraklarımızdaki hoşgörüden, her inanca saygıdan ve ırkçılığın asla olmadığı savunulan bu günlerde aslında ne durumda olduğumuzu göstermesi açısından vahim bir örnek teşkil ediyor bu durum.

Bu fakültede ve diğer mimarlık fakültelerinde okuyan mimar adayı arkadaşlarımızı uyarmak isterim. Eğitim hayatınızda ve ileride iş hayatınızda başarılı olmak istiyorsanız maalesef ülkemizde uymanın gereken kriterler var. Bütün dünyadaki mimari stilleri, mimari mirası, farklılıkları bir kenara bırakın. Sadece Toki mimarisini örnek alıp, yüksek lisansınızı da camiler üzerine yaptınız mı bu ülkede Allah size de 'Yürü ya kulum' diyecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder